kıpırdamak

kıpırdamak
kıpırdamak
vi sich bewegen, sich regen, sich rühren
bir yaprak bile kıpırdamıyordu kein Blatt regte sich
zili çaldım ama kıpırdayan olmadı ich klingelte, aber es rührte sich nichts

Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • kıpırdamak — nsz Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalgalanmak — nsz 1) Üzerinde dalga oluşmak Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı. H. Taner 2) Renk, ton değiştirmek 3) mec. Hareketli olmak, kıpırdamak Yolun kenarlarında eğrelti otları tilki kürkü gibi dalgalanıyordu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kımlanmak — nsz, esk. 1) Kuş uçmaya hazırlanmak 2) Kalkacakmış gibi kıpırdamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıpırdama — is. Kıpırdamak, kıpırdanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıpırdanmak — nsz Kıpırdamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıpramak — nsz Kıpırdamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde duramamak — 1) sürekli kıpırdamak 2) içi içine sığmamak En ufak bir şeyden sevinir, yerlerinde duramaz olurlar. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bedildemek — rahat durmamak sürekli kıpırdamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”